Yeni webshopum açıldı! Sizde buyrun

23 Temmuz 2013 Salı

Eva foamdan düğün dekorasyonu

Geçen hafta amcamın oğlu evlendi. Düğünü için nikahşekeri sepeti ve şimdi moda olan bıyıklı fotografların bıyıklarını yaptım, benim çok hoşuma gitti umarım onlarda beğenmişlerdir.
Sepetin sapına bank yaptım ve üstüne eva foamdan gelin ve damat oturtum. Yanlarınada yine evadan kendi davetiyelerin mini modelini yaptım. Aşağıdaki resimlerden pek belli olmuyor ama gelinin elinde gelin buketi var ve onun içine de minik minik güller yapıp yerleştirdim.
Bıyıkları düğünün temasına uygun olarak pembe evadan yapıp, beyaz pembe kapladığım bir kutuya koydum. Kutuyu kalpler, gelin ve damadın basharfleri ve kocaman bir bıyık ile süsledim.

Annemde gelinin önünden gidip çiçek serpecek kızlara çiçeklerini koyacak çantalar yaptı. Maalesef bu örneğin türkçe adını bilmiyorum, ama timsah derisine benzediği için ingilizcede 'crocodile stitch' yani timsah örneği diyorlar. Çantalar o kadar şirin oldu ki, her gören bana da yaparmısın diyor. Zavallı annecim bir haftada 5 çanta yaptıktan sonra galiba artık her yeri, herkesi timsah derisi olarak görmeye başladı ki, artık bir süre bu modelden çanta yapmak istemiyor :) .

Bu eva foamdan bebekler ve süsler yapmak o kadar hoşuma gitti ki, bir süredir yaptıklarımı etsy.com dan satıyor olmama rağmen kendim bir webshop açmaya karar verdim. Tabi sadece eva bebekler olmayacak

Yakında melsedi.com un açılışı var sizide beklerim :) .











2 Haziran 2013 Pazar

Bu haftasonu meşgul olacağım için blogumda yayınlanacak yazıları önceden proğramlayıp kendi kendine yayınlamasını sağlamıştım. Ama bu arada ülkemizde olan olaylardan dolayı yayınladığım yazılardan utandım. Memleket karışmış insanlar canları için, vatan için savaşırken benim pasta, toka yayınlamam çok saçma tabi. Kendim yurtdışında olsam bile orada bulunan arkadaşlarımla ve kuzenlerimle gurur duyuyorum ve destekliyorum.

Gülse Birselin yazısını buradan okuya bilirsiniz.


E.V.A. dan yaptığımız cici tokalar

Kızlarımla birlikte çok cici tokalar yaptık.
Bu arada daha önce yaptığım 'foamy doll' un malzemesinin adının E.V.A. olduğunu öğrendim.
Geçen yaptığım bebekten kalan artık E.V.A.ları kullanarak tokaların üstlerine çeşitli şekiller yaptık.
Birde bebeğimizin elleri çok boş kaldı diye, eline bir kitap yaptık. Artık bebeğimiz de okur yazar oldu. :)









1 Haziran 2013 Cumartesi

Doğum günü pastası

Kardeşimin doğum günü yaklaşıyor olunca, geçen sene yaptığım pastanın fotoğrafları geldi aklıma.
Yaptığımda bloga koymak için hazırlamış ama yayınlayamamıştım, o yüzden bugün yayınlamaya karar verdim.
Pastanın kekini yaparken ve kestikten sonra fotoğrafını çekmeyi akıl etmemişim.

    

Malzemeler

Pasta:

6 yumurta
6 yumurta sarısı
125 gram un
125 gram şeker
125 gram eritilmiş tereyağı
1 çay kaşığı vanilya
kaynar su

İçine sürülecek krema:

2,5 dl süt
50 gram şeker
1/3 vanilya çubuğu veya 1 paket vanilya
25 gram un
2 yumurta sarısı


Arasına kullanılacak meyve:

Ben böğürtlen kullandım, ama siz kendi zevkinize göre değiştirebilirsiniz


Şeker hamurunu yapıştırmak için kullanılan krema:

200 gram soğuk tereyağı
3 yumurta sarısı
1,5 dl süt
1 çay kaşığı mısır nişastası
100 gram ince toz şeker

Şeker hamuru:

1 yumurta akı
500 gram pudra şekeri
2 yemek kaşığı sıvı glükoz
gıdaboyası


Yapılışı (hazırlanma sırasıyla)

Şeker hamuru: (şeker hamurunu ve şeker hamurundan yapılan süsleri birkaç gün önce hazırladım)

Yumurta akını glükoz ile karıştırdım. Süzgeçten geçirdiğim pudra şekeri yavaş yavaş karıştırırken damla damla yumurta akı ve glükoz karışımını ilave ettim. Hepsi bir birine karıştıktan sonra, kullanacağım renklerin miktarına göre ayırıp, gıda boyasını da ilave edip, top haline gelinceye kadar elimle yoğurdum.(eldiven kullanmayı unutmayın :) )
Hava almayacak şekilde paketlerseniz, 6 ay saklaya bilirsiniz.

Pasta:

Fırını 180 derecede ısıttım. Pasta kalıbımı yağlayıp unlayarak hazırladım. Yumurtaları ve yumurta sarılarını şeker ile birlikte küçük bir kapta çırptım. Kabı kaynar su dolu başka bir kabın içine otturttum ve yumurtalı karışım ısınana kadar çırptım. Isınıp kabarmaya başlayınca unu, yağı, vanilyayı dikkatlice ilave ederek çırpmaya devam ettim. Hepsi bir birine iyice karıştıktan sonra pasta kalıbıma döküp 25 - 30 dk fırına verdim.
Kalıptan çıkartıp, telin üstünde soğumaya bıraktım.

Şeker hamuru yapıştırmak için kullanılan krema:

Yağı küçük parçacıklara kestim ve kullanacağım zamana kadar buzdolabına koydum. Sütü kaynatıp ateşten aldım. Yumurta sarılarını, şekeri ve mısır nişastasını bir kapta beyaz kalın kaymak kıvamına gelene kadar, yaklaşık 10 dakika çırptım ve au-bain-marie usulü ısıttım. Bir yandan ısınırken, bir yandan da içine azar azar sütü çırptım. Koyu pudding kıvamına gelene kadar, sert bir şekilde çırpmaya devam ettim. İnce bir süzgeçten geçirerek topaçsız olduğundan emin olduktan sonra, içine teker teker yağ parçalarını katarak sertçe çırptım. Yumşak krem halini alana kadar çırptıktan sonra, kremanın olduğu kabı, içi soğuk su dolu başka bir kabın içine oturttum ki, soğuması hızlansın ve kremam hafif olsun.

İç krema:

Sütün 1/4’ini ayırıp geri kalanını vanilya çubuğu ile kaynattım.
Un, yumurta sarıları ve ayırdığım sütü akıcı kıvama gelene kadar karıştırdım ve kaynayan sütten, azar azar, birkaç yemek kaşığı ilave ettim. Bu karışımı kaynayan süte ekledim ve  karıştırarak tekrar kaynattım. 3 dakika kaynadıktan sonra içinden vanilya çubuğunu çıkartıp, şekeri ilave edip tekar karıştırdım. (Eğer vanilya çubuğu kullanmadıysanız vanilyaşekerini de şimdi ilave edin)

Süslemesi

Hepsini ayrı ayrı hazırladıktan sonra süslemeye başladım (iç kremanın kaynarlığı geçmiş ama daha soğumamış olması gerekiyor). İlk önce pastayı yatay olarak 3 parçaya böldüm, alt katına bolca iç kremadan sürdüm, üst katına ise ince kat iç krema sürüp üzerine böğürtlenleri her tarafını kaplıcak şekilde yerleştirdim. Son olarak pastanın üst kısmını tekrar üstüne yerleştirip kenarlarına ve üstüne yapıştırmak için hazırladığım kremanın yarısını ince bir kat sürdüm. Beyaz şeker hamurunu merdaneyle pastayı kaplayacak büyüklüğe gelene kadar ince açtım. Dikkatlice, ortalı bir şekilde pastanın üzerine yerleştirip düzelttim. Yapıştırıcı kremanın diğer yarasına mavi gıda boyası ekledim. Şeker hamurlarından yaptığım şekilleri pastanın üstüne yapıştırdım. Kalan yapıştırıcı kremayla sıkma torbası yardımıyla pastanın alt kısmını süsledim. Pastanın süslenmesi bitince yapıştırıcı kremamın sertleşmesi için buzdolabında bir gece beklettim.


31 Mayıs 2013 Cuma

Eldivenli atkı-bolero

Buda kış aylarında ördüğüm birşey aslında ama maalesef burada bahar bir türlü gelemediği için hala kullanıyoruz. Bu yüzden de sizinle paylaşayım dedim.
Bu modelin yapılma sebebi aslında fındık kurdumun unutkanlığından kaynaklanıyor. Her gün ya eldivenlerini, ya şapkasını, ya atkısını okulda unutmasından bıkıp, sonunda hepsi bir arada olacak şekilde ördüm. (Hatırlarsanız daha önce de atkı ve bereyi birlikte örmüştüm.) Sonuç fındık kurdumun çok hoşuna gitti, şimdi havanın durumuna göre ya atkı olarak çeketinin altından, ya da bolero olarak giyiyor. Üstelik hiç unutmadan hergün eve geri getiriyor.
Ama bu arada bir çok kişinin dikkatini çekti. Hatta fındık kurdumun sınıf arkadaşları doğumgünü tarihlerini bildirip hediye olarak bundan örmemi istemişler  :).

 


 




Yapılışı:

Aslında çok basit. Düz kollarını açtığında parmaklardan öbür parmaklara gelecek uzunlukta kolun yarı genişliğinde bir atkı ördüm. Bir tane sağ parmaklardan sağ omuza gelecek uzunlukta ve bir tanede sol parmaklardan sağ omuza gelecek şekilde ördüm. Birbirlerine diktikten sonra omuz ve ense kısmından ilmek alıp kapuşon ördüm. Sol omuzdan sağ omuza uzanan açık parçayı düğmeler ile sağ omuza tuturdum. Şapka kısmını ucunu ponponlar ile süsledim. Parmaklarının hepsini aralarında diktim, parmaksız eldiven gibi oldu.

30 Mayıs 2013 Perşembe

Alttan yukarıya örgülü topuz

Bugün büyük kızımın dergide gördüğü bir saç modelini yapmamı istedi.
Aslında yaşına göre biraz ağır kaçar diye düşünmüştüm. Sırf kırılmasın diye yaptım, ama okula gitmeden geri açarız diye düşünüyordum. Bittikten sonra hoşuma gitti, bu şekilde gitti yinede okula.
Saçların hepsini öne attırıp taradım.

Enseden başlayarak kullağın üstüne denk gelecek  şekilde örüp tutturdum.

Kafasını tekrar kaldırdıktan sonra, tüm saçları bir araya toplayıp tutturduktan sonra topuz yastığı taktım.

Saçları topuz yastığının etrafından lastiğin altına doğru  sıkıştırıp, toka ile tutturdum.

Saçları kat kat kesildiği için topuzun içinde çıkanlar  çok oldu ama onlar sanki farklı bir hava katmış.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Tişört yeniledik

Fındıkkurdum ablasına bu tişörtü aldığımızdan beri kendisinin olmasını istiyordu. Ve nihayet ablasına küçük gelsede, fındıkkurduma hala çok büyük.
Dikişmakinam bozuk olduğundan daraltamadım. Tişörtü istemesinin sebebinin önündeki resimi ve boyundan dolanan saç örgüsü olduğunu öğrenince farklı bir şekilde daraltıp kendisine süpriz yapmaya karar verdim.
Akşam yatmadan giydiğinde, resimlerini çekip: 'Bak, daha çok büyük yarın giyemezsin' dedim.
Dudağını büzüp gidişini görmeliydiniz. Gece o yattıktan sonra birkaç makaz darbesi, birkaç düğme ve bir tığ yardımıyla tişörtü yeniden yarattım :)
Sabah kalkıp tişörtü daraltığımı görünce, resmen havalara uçtu mutluluktan.

Akşam yatmadan önce:

Sabah kalktıktığında:





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...